Sınıfının en güçlüsü
Sınıfının en güçlüsü artık yollarımızda. Renault Sport logosunu taşıyan en ateşli Clio,
200 HP gücündeki atmosferik motoru ve agresif görüntüsüyle, gençlerin kalbini çalmaya niyetli görünüyor.
Motorsporlarının üreticiler açısından taşıdığı önem ortada. Parkur ve pistlerde kazanılan her zaferin, patlatılan her şampanyanın ve basına verilen her bir demecin, marka bilinirliğini arttırdığı ve sportif imajı güçlendirdiği yadsınamaz bir gerçek. Elde edilen deneyimlerin yeni teknolojiler geliştirme süreci üzerindeki etkisi de cabası. Formula 1 bu konuda tam bir maden. Yüksek bütçe gerektiren bu kıyasıya rekabetin içerisinde yer alan üreticiler, ateşli cadde otomobillerini tasarlarken Formula 1′den hem teknoloji hem de imaj transferi yapıyor. 2005 ve 2006′nın F1 Markalar Şampiyonu Renault da bu üreticilerden biri. 200 HP gücünde 2.0 litrelik bir atmosferik motorla donatılan yeni Clio RS ise Fransız üreticinin geliştirme aşamasında F1 teknolojisinden faydalandığını dile getirdiği en yeni ateşlisi. 1999 yılında yollara çıkan bir önceki Clio RS, 182 HP gücünde 2.0 litrelik bir motora sahipti. Yeni RS’te görev yapan F4R kodlu yeni üniteyse 200 HP ile B segmentinde bir ilke imza atıyor; Aşırı besleme olmaksızın litre başna 100 HP güç! Her ne kadar Formula 1′de yer alan BMW, Honda ve Ferrari gibi diğer üreticiler atmosferik ünitlerden litre başına daha fazla güçler elde edebiliyor. olsa da, RS motorunun 1 1 lt/100 HP’lik oranı yine de küçük sınıf bir hatchback için çok başarılı.
Devri seven bu motor maksimum gücünü 7250 d/d’de üretirken, 215 Nm’lik torkunuysa 5500 d/d kullanıma sunuyor. Yani anlayacağınız Clio RS’in alt devirleri, daha hacimsiz turbo motorlara sahip rakipleri kadar ateşli değil. 4500 d/d seviyelerinde başlayan ve devir kesiciye kadar devam eden ivelenmeyse adeta kan basınıcınızı arttırıcı nitelikte.
Ayrıca bu motor devir aralığında duyulan motor sesi de oldukça kışkırtıcı. Ancak bu sesin uzun yolculuklarda biraz baş ağrısına sebep olduğunu söylemliyiz. Clio RS’in pek etkileyici olmayan gösterge tablosunda performans tutkunlarının hoşuna gidecek bir ayrıntıya yer verilmiş: ‘’shift-light” Yani vites değişim uyarısı. Devir saatinin tam ortasında yer alan ve ibre 7500 d/d seviyelerindeyken beliren bu uyarının hemen ardından devir kesici devreye giriyor. Clio RS motoru 6 ileri manuel şanzımanla kombine edilmiş. Kısa oranlanan ve kemikli geçişleriyle keyif veren şanzımanın vites kolu diğer Renault modellerindeki gibi biraz yüksek tasarlanmış. Alüminyum topuza sahip kısa bir vites kolu bizce sportiflik adına daha başarılı olabilirmiş.
Fabrika verilerine göre 215 km/s’lik hıza çıkabilen Clio RS’in 0-100 km/s hızlanma süresiyse 6.9 sn olarak veriliyor. Ancak biz test ölçümlerimizde 7.27 sn’lik bir hızlanma süresiyle karşılaştık. 5 ve 6′ncı viteslerdeki ara hızlanma süreleri de adeta aşırı beslemeye özlem duymanıza sebep oluyor. Clio RS’in fren performansıysa küçük sınıfın ateşlileri arasında adeta rakipsiz. Güvenliğe verdiği önemle bilinen ve yeni nesil modelleriyle Euro NCAP’in 5 yıldızlılar kulübünün daimi üyesi haline gelen Renault Clio RS’te önde 312 mm’lik, arkadaysa 300 mm’lik fren disklerine ve Brembo kaliperlere yer vermiş. Sonuç mu? 36.7 metrelik çok başarılı bir fren performansının yanı sıra yeni RS’in yol tutuşunu iyileştirmek için de elinden geleni yapmış gibi görünüyor. Standart Clio modellerine göre iz açıklıkları 50′şer mm arttırılan otomobilin dingil mesafesinde de 10 mm’lik bir fazlalık sunuyor. Ön amortisörlerde hafif alüminyum parçalara yer veren ve arka amortisörlerin sertliğini arttıran Renault, genel olarak
dengeli bir yapı elde ederken konforu da makul seviyelerde tutmayı başarmış. Ancak tüm bu değişikliklere rağmen Clio, ani yük değişimlerinde arka kısmını sallamayı çok seviyor.
Müdahale etmekte aceleci davranmayarak sürüş keyfine destek olan ESP’yi devre dışı bıraktığınızda kontrollü yanmalara izin veren Clio RS, bu yönüyle bize biraz MINI Cooper S’i hatırlattı. Otomobilin düşük hızlarda yönlendirme hassasiyeti zayıf kalan elektrik destekli direksiyonuysa biraz alışkanlık gerektiriyor. Selefinden daha sportif bir duruşa sahip olan Clio RS, sadece motorunda ve yürüyen aksamında değil, gövdesinde de Formula 1′den izler taşıyor. Standart Clio modellerine göre daha kaslı olan karoserden etkilenmemk elde değil. Özelliklere geniş omuzlara sahip arka bölüm çok kışkırtıcıgörünüyor. Ön tampondaki büyük hava girişi, çamurluklarındaki hava kanalları ve yüksek hız stabiltesinde önemli bir görevi bulunan difüzör, bakışları RS’in üzerine çekmek konusunda başarılı.
Yani anlayacağınız, Renault bu otomobili, görsel modifikasyonu seven genç kullanıcılara hazır bir paket olarak sunuyor. Tavan spoyleri eksik dediğinizi duyar gibiyim. Ancak aerodinamik yapısı sayesinde Clio RS’in tavan spoylerine ihtiyaç duymadığı söyleniyor. Gümüş renk çerçevelere yer verilen gösterge tablosunda biraz daha heyecan aradığımız yeni Clio RS, malzeme kalitesi, donanım ve genişlik yönündeki beklentilerimiziyse zorlanmadan karşılıyor. Bagaj mı? Standart Clio’lar gibi 290 litrelik hacim sunuyor. Ancak böyle bir otomobilde bagaj hacmi kimin umurunda olabilir ki?
Değerlendirme:
+Üst devir performansı, çok iyi frenler, sportif egzoz sesi, malzeme kalitesi, vahşi görünüm.
- Yüksek hızlarda artan gürültü, çarpraz görüş açıları, heyecansız alt devirler, yüksek fiyat.
Renault Clio RS Resimleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder